Akvaryum ve Balık Ürünleri

Evinize veya ofisinize bir akvaryum getirmek, iç mekanınızı canlandırmanın yanı sıra, doğal dünyanın bir bölümü hakkında daha fazla bilgi edinmenin harika bir yoludur. Bir tatlı su akvaryumunun bakımı hem zor hem de ödüllendiricidir. Fakat önceden biraz araştırma yaparak başarı şansınızı artırabilirsiniz. Genel olarak, zeminin tutamayacağı kadar ağır olmadığı sürece akvaryum ne kadar büyükse o kadar iyidir. Çakıl ve suyla dolu bir akvaryumu, sağlam bir stand üzerine yerleştirdiğinizden emin olun. Tankı tutmak için sağlam bir ayak seçmek zorunludur. 

Akvaryumunuzu küçük çocukların uğrak yeri olan bir ortama kurmayı seçerseniz, üzerine çıkılamayacak veya çekilemeyecek bir stand edinin. Balığınızın türüne ve akvaryumun boyutuna uygun olan bir akvaryum filtresi tercih edin. Bir filtre mekanik ve biyolojik filtrasyon sağlamalıdır. Sonra bir akvaryum ısıtıcı ve termometre gereksiniminiz olacak. Isıtıcının her iki litre başına 1-3 Watt olması gerektiğini unutmayın. Bir akvaryum kapağı veya başlık seçmeniz gerekecek. Balıklarınızın özel akvaryum aydınlatma ihtiyacı varsa, buna uygun bir armatür satın almak isteyeceksiniz.

Su kaynağınızda bulunuyorsa, klor ve ağır metalleri gidermek için bir akvaryum su düzenleyici satın almalısınız. Stresi azaltmak için balıklara yapı ve saklanma yerleri sağlayan süslemeler seçmek çok önemlidir. Filtre parçalarını gizlemek için akvaryum aksesuarları ve akvaryum bitkileri kullanabilirsiniz. Tankın altındaki çakıl, atıkları gizlerken bitkileri ve süsleri tutar. Düzenli bakıma başlayabilmeniz için bir çakıl temizleyicisi ve yosun temizleyicisi gerekecektir. Akvaryumu kurmak için sağlam, düz bir alan seçin. Standı ve ardından akvaryumu kurun. Temizlenmiş çakıl dökün. Depoyu yaklaşık 3/4 suyla doldurun, ardından süsleri koyun. Filtrasyonu, ısıtıcıyı ve termometreyi kurun. Son olarak, balıklarınızı satın alıp yeni yuvalarına alıştırabilirsiniz. Bir seferde çok fazla sayıda balık eklememelisiniz.

Oksijen suya üç farklı yoldan verilir. Atmosferle yüzey gazı değişimi yoluyla, filtreler veya havalandırıcılar gibi harici havalandırma araçlarından yüzey çalkalama yoluyla ve bir fotosentez ürünü olarak. Suyunuzun oksijen içeriğini test ettiğinizde, aslında test ettiğiniz şey, sulu çözeltide ne kadar oksijen gazının çözüldüğüdür. Akvaryumda çözünmüş oksijen konsantrasyonu çok düşükse, su atmosferden difüzyon yoluyla oksijen kazanmaya çalışacaktır. Aynı şekilde, suda daha yüksek bir çözünmüş oksijen konsantrasyonu varsa, çözünmüş oksijenin bir kısmı dışarı ve atmosfere geri yayılacaktır. 

Optimum oksijen içeriği için akvaryum suyunda, litre başına yaklaşık 8,3 mg oksijen olmalıdır. Bunu akvaryum su ölçüm cihazları ile tespit edebilirsiniz. Optimal bir çözünmüş oksijen konsantrasyonunu korumak, balıkların sağlığı ve gelişimi açısından çok önemlidir. Balıklar solunum için oksijeni kullanır ve oksijen seviyeleri 2 ppm'nin altına düşerse yaşayamazlar. Bitkiler ise fotosentez sırasında oksijeni, karbondioksiti parçalamak için kullanırlar, ancak balıkların aksine bu oksijenin bir kısmını suya geri verirler.

Akvaryumda oksijeni iyileştirmek için havalandırmaya da dikkat etmelisiniz. Balıklara ve bitkilere ek olarak, çok sayıda organizma suda çözünmüş oksijen tüketir. Örneğin nitrifikasyon bakterileri, organik atık ürünlerle beslenirken oksijen kullanırlar. Bu nedenle bir su sisteminin aşırı stoklanması genellikle kötü su kalitesine sebep olan ve akvaryum sakinlerinin sağlığına zarar veren bir faktördür.

Yüzeyde nefes nefese kalan balıklar ya da kötü kokular gibi sorunlar fark ederseniz, akvaryumunuzun suyundaki oksijen seviyelerini artırmak için çok sayıda şey yapabilirsiniz. Öncelikle akvaryum filtreleri ve akvaryum su düzenleyiciler ile suyun kalitesini artırabilirsiniz.

Su değişimi yaparak akvaryuma taze ve oksijen yüklü su sağlamış olursunuz. Düzenli olarak akvaryum filtre sistemlerini temizlemek, su akışını iyileştirirken diğer yandan amonyak ve nitriti parçalamak için gerekli olan dengeli bir yararlı bakteri popülasyonunu sürdürmeye yardımcı olur. Ek olarak, akvaryumunuza canlı bitki eklemek, ekosisteminizin oksijen düzeyine katkı sağlayacaktır.

Uygun su hareketi, akvaryum balıklarının sağlık yönetiminde önemli bir rol oynar. Balık sağlığı için hayati önem taşıyan birçok görünmeyen süreç, su akvaryumda aktif olarak hareket ederken gerçekleşir. Akvaryum dalgası, akvaryumunuzun su kalitesinin korunmasına ve balık sağlığını etkilemesine yardımcı olan dolaşım sistemi olarak tanımlanır. Gaz değişimini desteklemek, filtrelemeyi desteklemek ve akvaryum sakinleri için fiziksel ve zihinsel aktivite sağlamak için uygun su hareketi gereklidir. Akvaryum dalga ekipmanları ile bunu gerçekleştirebilirsiniz.

Yaşamın doğal aktivitesi sayesinde akvaryum suyunda çeşitli gazlar birikir. Örneğin, karbondioksit, balık solunumunun bir yan ürünüdür ve nitrojen, metan ve kükürt içeren gazlar, farklı bakteriler atık malzemeleri metabolize ederken üretilir. Suyun taşınması, bu gazları engelsiz bir şekilde atmosfere salınabilecekleri ana su kolonuna taşır. Su hareketi ayrıca su katmanlarını karıştırarak gaz değişimini de destekler. Suyun hareket etmesi ve taşınması, farklı su katmanlarının, gaz değişiminin gerçekleştiği yüzey suyu ile daha fazla temas etmesine izin verir.

İdeal akvaryum dalga hareketi, filtreye daha fazla atık madde taşıyarak filtrelemeyi geliştirir. Mekanik, kimyasal ve biyolojik filtrasyonun tümü uygun su hareketinden faydalanır. Suyun taşınması, atık malzemelerin su sütununda asılı kalmasına yardımcı olur ve ulaşılması zor alanlara yerleşmelerini önler. Akıntılarla süpürülen daha büyük partiküller ve döküntüler, mekanik filtrasyonla kolayca yakalanır ve giderilir. Çözünmüş atık maddeler, kimyasal filtre ortamı ile verimli bir şekilde uzaklaştırılır. 

Akvaryum su hareketi ile elde edilen ve oksijen bakımından zengin olan su, biyolojik filtreleme için sabit bir oksijen kaynağı sağlar. Artan su hareketi balıklar için fiziksel ve ilgi çekici aktivite sunar. Suya karşı veya suyun içinden yüzerek, balıklar doğru büyüme ve kas gelişimi için gerekli fiziksel aktiviteyi yapmış olurlar. Akvaryum dalga oluşturma eylemi ile sağlanan direnç, balıkların sindirimine ve metabolizmasına da yardımcı olabilir. 

Akarsulardan ve nehirlerden çıkan tropikal akvaryum balıkları, hızlı hareket eden suda daha uzun yaşarlar. Akvaryumda benzer su hareketi koşullarının yeniden oluşturulması, doğal davranışın yanı sıra durgun veya yavaş hareket eden suda görülmeyen fiziksel gelişmeyi teşvik edebilir. Peki, akvaryumumun su hareketi iyi değilse ne olur? Yetersiz su hareketi akvaryum suyu kalitesini düşürebilir ve balık sağlığını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca filtrelemeyi engelleyebilir ve akvaryumunuzun estetiğini tehlikeye atabilir.

Kötü su kalitesi, her balık sahibinin en kötü kabusudur. Sonuçta, elverişsiz su koşulları akvaryum sakinlerini strese sokar ve potansiyel olarak öldürebilir. Fazla besinler, yüksek amonyak seviyeleri ve düşük çözünmüş oksijen içeriği, potansiyel olarak tehlikeli akvaryum koşullarının yaygın örnekleridir. Akvaryum su kalitesini iyileştirmek için öncelikle besin seviyelerini kontrol altında tutun. Balık yemi sunarken aşırıya kaçmayın.

Organik atık maddeler ve yenmemiş yiyecekler en yaygın organik besin kaynaklarıdır. Bu malzemeler parçalandıkça, çeşitli organizmalar tarafından kolayca kullanılan bir formda azotlu ürünler ve fosfat gibi bu tür besinleri serbest bırakırlar. Bu fazla besinler parazitler ve mantarlar oluşturabilir ve tüm akvaryum sisteminin sağlığını tehlikeye atabilir. Renk değişikliği, akvaryum kötü koku, artan alg gelişimi ve azalan pH seviyeleri, aşırı besin seviyelerinin birkaç göstergesidir.

Düzenli akvaryum bakımı, filtre ortamının değiştirilmesi ve rutin su değişiklikleri, besin seviyelerini kontrol altında tutmanın en kolay yollarından bazılarıdır. Fosfat giderici etkileri olan kimyasal filtre ortamının yaratılması, belirli besin maddelerini azaltmanın başka bir uygun yoludur.

Akvaryum su kalitesi için amonyak seviyelerine de dikkat etmelisiniz. Amonyak, küçük miktarlarda bile akvaryum yaşamına zarar verebilir. Son derece zehirlidir ve balıklar, amonyak mevcut olduğunda düzensiz yüzme davranışı gibi stres belirtileri gösterecektir. Bu madde, balık atıkları, solunum ve diğer biyolojik süreçler yoluyla ortaya çıkar. Birikmiş balık atıkları, yenmemiş yiyecekler ve aşırı stoklama, akvaryumlarda genellikle amonyak artışlarını tetikler. 

Akvaryumda amonyak varlığı, yetersiz biyolojik filtrasyonun bir göstergesidir. Düzenli bakım ve rutin su değişikliklerine ek olarak, biyolojik katkı maddeleriyle verimli biyolojik filtrelemeyi güçlendirin ve koruyun. Bir diğer husus da oksijen seviyelerini optimize etmektir. Besin veya kirletici seviyeleri yüksek olduğunda, filtrasyon tehlikeye girdiğinde ya da havalandırma azaldığında su daha az çözünmüş oksijen tutar. 

Sonuç olarak, balıkların birbirleriyle, yararlı bakterilerle ve bitkilerin nefes alması için rekabet etmesi gerekir. Akvaryumunuzda ne kadar oksijen bulunduğunu doğru bir şekilde belirlemek için bir oksijen test kiti kullanın. Oksijen içeriği düşükse, sabit bir oksijen kaynağı sağlamak için bir hava pompası kullanın. Test sonuçları iyi olsa bile, sağlıklı, oksijen açısından zengin bir akvaryum ortamına sahip olduğunuzu bilerek içinizin rahat etmesi için bir hava pompasına yatırım yapın.

Akvaryum kötü su kalitesi, en genel anlamda, ideal su parametrelerinden bir sapmadır. Bu nedenle, özel akvaryum kurulumunuz için önerilen su parametrelerini bilmeniz çok önemlidir. Bir referans noktası olmadan akvaryum suyu kalitesini doğru bir şekilde belirlemek zordur. Düzenli testler ve akvaryum ölçüm cihazları kullanımı, su kalitesiyle ilgili değerli bilgiler sağlar. Ayrıca su kalitesi sorunlarına, daha ciddi koşullara dönüşmeden önce müdahale etmenize olanak tanır.